aa
SANATTA GÖRÜNÜRLÜK FESTİVALİ – İZMİR 2018 bak-IŞ
Sanatta Görünürlük Festivali – İzmir (SGF-İZMİR, VIAF-IZMIR) üçüncü kez düzenlendi. Tohumları 2014 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Çağdaş Dans Ana Sanat Dalı’nda (MSGSÜ/ÇDASD) Metehan Kayan ve Su Güzey öncülüğündeki öğrenciler tarafından ASD işbirliğiyle atılan ve 2016 yılında İzmir’e sıçrayan festival ilk iki yılında önce “Artizliğin Kime?” sonra da “Gören Gözler Güzel” sloganlarıyla farklı disiplinlerden çalışmaları farklı mekanlarda seyirciye sunarak mekanlar ve izleyiciler arası geçişkenlik geliştirmeye odaklandı. Böylelikle yeni karşılaşmalar yaratarak seyirciyi ve sanatçıyı konforlu alanının dışına çıkmaya kışkırttı. 2018’de ise “bak-IŞ” temasına odaklanarak çağdaş performansın disiplinlerarası potansiyeline vurgu yapıyor ve performansın (oyun, dans, müzik ve performans sanatı dahil olmak üzere şimdi ve burada gerçekleşen, icraya dayalı her türden sanatsal üretim) farklı disiplinler ile ortak yaratım süreçlerine ücretsiz etkinliklerle dikkat çekiyor. SGF-İZMİR bu yıl koreograf, dans sanatçısı ve akademisyen Tuğçe Tuna’nın 2014 yılından bu yana sürdürdüğü proje Türkiye’de Çağdaş Dans konuşması ile 9 Eylül tarihinde Seferihisar ilçesi, Sığacık mahallesindeki Teos Yazarlar Evi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde açıldı. Türkiyeli çağdaş dans ve güncel gösteri sanatları alanına genel bir bakışla, öncü koreograf, eğitmen, kurum ve organizasyonları bizimle paylaşan Prof. Tuğçe Tuna, çağdaş dans alanında yeni odak olarak İzmir’e de vurgu yaptı. Konuşmanın ardından verilecek kısa bir moladan sonra İzmir’de yaşayan ve çalışan dans sanatçısı Serenay Oğuz’un Boşlukları Doldur isimli performansı izlendi. Performansın bitiminde sanatçı ile kısa bir söyleşi yapıldı. 21 Eylül’de Teos Marina’da İstanbul merkezli, çağdaş dans ve performans alanında çalışan sanatçılar Mihran Tomasyan’dan (Çıplak Ayaklar Kumpanyası) Sen Balık Değilsin ki, İlyas Odman’dan One for the Road adlı solo performansları izlendi. Üçüncü yılında Civil Society Exchange kapsamında Bulgaristan’dan Sofia Underground International Performance Art Festival ile partner olan festivalimiz bu yıl bak- IŞ teması doğrultusunda Teos Kültür Sanat Derneği ve Seferihisar Belediyesi işbirliğiyle özel bir etkinlik tasarladı. Bulgaristan’dan (Sofia) gelen konuk sanatçılar Ivo Ivanov (müzik) ve Valko Chobanov (video); İstanbul’dan gelen konuk koreograf, dans sanatçısı ve eğitmen Gizem Aksu ve İzmir’de yaşayıp çalışan müzisyen Sarp Keskiner misafir sanatçı programımız kapsamında buluşup on günlük bir yaratıcı sürece girdi. 10 Eylül’de başlayan yaratıcı süreç 21 Eylül’deki performans ile son buldu. Disiplinlerarası ve belki de disiplinlerötesi yaratım doğrultusunda gelişecek performatif bir çalışmanın yapım aşamasındaki ilk gösterimini Teos Marina’da (Sığacık, Seferihisar) seyirci ile paylaştılar. Gece Ivo Ivanov’un DJ performansıyla devam etti.
Ergun Kocabıyık Nisan 2010 tarihli bir yazısında şöyle der: “Zeus, egemenliğini kurana kadar Uranus’un çocukları Devlerle savaşır ve onları yenilgiye uğratır. Ancak düzen kurmak salt kaba güce sahip olmakla başarılabilecek bir şey değildir. Aynı zamanda kıvrak bir zekâ gerekmektedir. Prometheus, Zeus’un safına geçip ona kurnazlığı, yani Metis’i verir. Gaia, Zeus’a savaşı kazanması için Devlerle akraba olan ama onların safında yer almayan ve etkisiz hale getirilmiş üç Tepegöz ve üç Yüzkollu (Kottos, Briareus, Gyes) ile ittifak yapmasını öğütler. Bu dev tanrılar doğanın yıkıcı güçleridir ama Zeus düzeni kurmak için bu yıkıcı güçlerle işbirliği yapar; onları boyunduruktan kurtarır, onlara ölümsüzlük yiyeceği ve içeceği verir ve onlar da Zeus’un yanında yer alır. Tek gözlü Tepegözler ona karşı konulmaz bir silahı, yıldırımı verecektir. Yıldırım etkili bir ışık, yakıcı bir ateş topudur. Tepegözlerin tek gözleri ile aydınlatıcı ve yakıcı ışık olarak yıldırımla işbirliği tesadüfi değildir. Yıldırım, antik çağın görme kuramını yansıtır bir şekilde bakıştaki aydınlatıcılık ve yakıcı bakıştır. Zeus hem Tepegözlerin gözleri, Yüzkolluların kolları hem de Prometheus’tan aldığı kurnazlıkla Devleri yere serer, Yüzkollular üstlerine koca koca kayalar yığar. Onları öldüremez çünkü ölümsüzdürler ama etkisiz hale getirmeyi başarır. Onları yer altında Tartaros’a hapseder. Göz; yaratıcılık, arzu ve hayal, Kollar ise bu arzu ve hayal doğrultusunda yapma, uygulama yetisidir.”
Göz ve bakış Anadolu’da hem ışık alan hem de ışık verendir. Bakışımız, yöneldiği alanı aydınlattığı gibi gördüğü şey ile aydınlanır da… Görüşümüzün dışında kalmış alanlara yönelmek hem bakışımızı henüz farkında olmadığımız başka olasılıklarla tanıştırır hem de bakıştıklarımıza yeni olasılıklar sunar. Belki de İzmir çağdaş performans için yeni bir olasılıktır. Belki de çağdaş performans farklı disiplinler için yeni bir ortak alandır.
Belki de daha önce deneyimlemediğimiz izleme biçimleri vardır. Belki de
farklı disiplinlerin izleyici ve sanatçıları yeni alanlarda, yeni alanları bir- arada ortak bak-IŞ ile yaratabilir. Tepegöz gözlerimiz, Yüzkollu kollarımız vardır belki de. Geçmiş yeryüzü deneyimlerimize bakılırsa kesinlikle
olmalı. Sanatta Görünürlük Festivali – İzmir, Açık Stüdyo tarafından 2018 yılında, Civil Society Exchange, Spaces of Culture, Seferihisar Belediyesi desteğiyle ve Teos Kültür Sanat Derneği işbirliğiyle düzenlendi.
Festival Ekibi: Kurucu, Artistik Direktör: Şafak Ersözlü – Kurucu, İletişim Koordinatörü: Bahar Nihal Ersözlü – Proje Yöneticileri, Lojistik ve Finans Koordinatörü: Sarp Keskiner – Görsel Arşiv ve Dokümantasyon Sorumlusu: Filiz İzem Yaşın – Saha Sorumlusu: Serenay Oğuz

